Hangi Okul, Danışmanlık Firmaları ve British Council Meselesi

Birlikte çalıştığımız şirkette, hemen hemen hergün, saat 1500 sularında gerçekleştirdiğimiz Türk kahvesi ritüelimiz sırasında;

“Ne gerek var dil okuluna? Senin yapman gereken daha çok pratik. Sen gitmişken bir business sertifikası al.” demişti, insanın bir ablası olması için kan bağı olmasına gerek olmadığının ispatı Reyhan Ablam.

Bu konuşma ve ardından gelen düşünüp taşınma süresi sonunda doğru olanın bu olduğuna karar verdim. Günlük yaşantım ve iş görüşmeleri sırasında idare ediyordum (fena değildim açıkçası :)) ama İngiltere'ye giderek ve orada bir şekilde bir öğrenim görerek bir farklılık yaratmam gerekiyordu

ve bunu da bir “business” sertifikası ile sağlayabilirdim. Çalıştığım şirkette yaklaşık 2 yıldır süregelen bir proje yürütüyorduk ve diğer departmanların çalışma yöntemlerini anlamakta zorluk çekiyordum. Bu sertifika ile birlikte bir nebzede olsa onlar hakkında fikir sahibi olabilirdim. Hem gelecekteki CV'mde de hoş duracağına emindim.

Bu kararımla birlikte seçmem gereken okul veya okullarında niteliğinde bir farklılık oluştu pek tabii ki.

“Hangi okul?” sorusu çok kritik bir soru aslında ve bütün bu işleri Türkiye'den kulaktan dolma bilgilerle halletiğimiz için çoğu zaman yanlış seçimler yapılıyor. Yurtdışına dil, üniversite ya da master eğitimi yapmak için gelecek herkes yurtdışı eğitim danışmanlık firmalarına gidiyor ve danışıyor. Her ne kadar danışmanlık ücretini bedava veriyoruz deseler de gerçek gün gibi ortada : “Kimse kimseye hayrına iş yapmaz!” Onlarda aracı oldukları kişinin ödediği ücretten yüzde almaktalar. O yüzden listelerinde pek ucuz okul bulamazsınız.

Araştırmalarım ve kararlarım düzgün bir yön bulunca, işin bürokratik tarafında kolaylık olsun diye, bir danışmanlık firmasına gittim. Malum vize için bir sürü evrak gerekli, okul ücreti için banka havaleleri, uçak bileti meselesi, vs. derken bu gibi kağıt işlerinde yön gösterici birilerinin bulunmasını istedim. Burada isim vermeyeceğim ama zaten bu işte adı sanı duyulmuş 2-3 tane firma var ve hepsinin yaptıkları iş, çalıştıkları okullar aynı. O yüzden ona veya buna gitmişsiniz farketmez. Danışmanlık firmasının okul tavsiyelerine pek kulak asmadım, sadece kağıt, kayıt işleri için kullandım. Böylelikle vize işlemlerinde bir şeyler ters giderse kendimden başka suçlayacak birileri olacaktı.

Gitmeden önce firmaya mail gönderip bir randevu ayarladım. Böylece kim ile saat kaçta görüşeceğim önceden belli oldu. “Hmmm... Birde danışmanlık firması ile görüşeyim.” deyip atlayıp giderseniz görüşmeniz verimli geçmeyecektir. Çünkü büyük ihtimalle soru ve sorunlarınızı hazırlamamış olursunuz, büroya gidip görüşme sırasının size gelmesini beklerken sıkılırsınız çünkü daha önceden ayarlanmış randevuları vardır ya da en gıcığı danışman, hoppadanak çıkıp geldiğiniz için, ciddi olmadığınıza kanaat getirip sizinle fazla ilgilenmez ve verdiği cevaplar kafanızdaki sorunları çözmek yerine kafanızı daha da karıştırır ki bu en son isteyeceğiniz şeydir.

Randevu tarihi ve saati belli olunca bana oturup aklımdaki soruları bir düzene sokmak ve bunları bir kağıda geçirmek kaldı. Evet, bunu kesinlikle yapın. Bunu yapmak yapacağınız işleri düzenler, kafanızdaki soruları berraklaştırır, toplantı sırasında konuda sabit kalmanızı sağlar, görüşülenleri daha sonra unutmamanızı sağlar. Bu ciddiyetiniz aynı zamanda toplantıyı yönetmenizi ve danışmanın sizi dahada ciddiye alarak kesin cevaplar ve sözler vermesini sağlar. En iyisi siz bütün bu işlerinizi organize edebileceğiniz bir defter ya da ajanda edinin. Ne kadar organize olursanız o kadar iyi.

Danışmanlık firmasındaki hanım arkadaş ile genel olarak Londra ortamını, öğrenci vizesi ile çalışma şartlarını, okulların kalitesini konuştuk. Amacım kafamdaki her türlü soruyu bir anda sormak değil, daha çok tanışmak, firmanın ortamını görmek ve okullarla ve ülke ile ilgili broşür, kitap, vb. toplamaktı.

Danışmanın, görüşebileceğiniz diğer tüm danışmanlar gibi, okulların kalitesini konuşurken British Council ve English UK onaylı olmasına vurgu yapması dikkat çekiciydi tabii. “Çalıştığımız tüm okullar British Council onaylıdır.”, “Arkadaşınız oradayken kayıt olmuş olabilir ama buradan British Council onayı olmadan vize alamazsınız.” gibi... Pekiyi neydi bu British Council? Danışmana/danışmanlara göre bu kurumlar İngilizce öğreten okulları denetleyen ve bu okulların kalitesini belirleyen kurumlar. Eğer bir okul British Council onaylı ise iyi okuldur, orada İngilizce'yi öğrenmeniz garantidir(!) Eğer onların listesinde olmayan, British Council onaysız okullara kayıt olursanız vize a-la-maz-sı-nız! derler.

Ben BC onaylı ve onaysız okullara devam ettim ve size, kısaca, artı ve eksilerden, zaman içerisinde bu kurum ve okul ilişkileri hakkında edindiğim bilgi ve izlenimlerden bahsedeyim istiyorum. The British Council for Relations with Other Countries kurumu 1934 yılında kurulmuş ve amacı Birleşik Krallığı ve dilini diğer ülkelere tanıtmak ve bu diğer ülkelerle daha yakın kültürel ilişkiler geliştirmek olarak belirlenmiş (http://www.britishcouncil.org/history-find-out-more-faqs.htm). İşin içine uluslararası girince dil okullarını denetleme işinide yapanlardan BİRİ olarak belirlenmiş.

Çalıştığım firmanın fabrika müdürü aynı zamanda kalite departmanı müdürüydü. Onunla kalite yönetimi, sertifikalandırılması, değişik kalite yönetimi modelleri ve sertifikalandırılması üzerine konuştuğumuzu hatırlıyorum. Yaptığımız bir konuşmada ISO-9001 kalite belgesinin nasıl alındığı ile ilgiliydi. Fabrika olarak tüm üretim hattınızı en kaliteli şekilde düzenliyor, ham maddenizi iyi kaliteden kullanıyor ve çalışanlarınızında, atıyorum, en az 2 sene deneyimli olanlardan seçiyorsunuz. Bu kalite modeli varsayıyor ki eğer tüm bu ideal koşulları oluşturursanız üretim hattınızdan çıkacak olan üründe kaliteli olacaktır. (yanlış hatırlıyor olabilirim, konu ile ilgili arkadaşlar doğru bilgiyi gönderirse sevinirim) BC'de aynen böyle. Okullar belirlenmiş standartları yerine getirip arkadaşları çağırıyor ve diyorlar ki “Denetleyin bizi.” BC gelip bakıyor : Sınıflar kaç kişi, öğretmenin CELTA/DELTA diploması var mı, sınıfta pencere var mı, masalar U şeklinde mi, öğrencilerin kitabı var mı, devamlılık derecesi nedir, vs. vs. Ve varsayıyor ki bu şartlar sağlandığında uygun bir ders ortamı oluşturulmuştur, o zaman öğrenciler İngilizce öğrenebilir. Tabii bu sertifika okulun saygınlığını ve fiyatını arttırıyor.

Hmmm... Öğrencilerin veya öğretmenin durumu pek ön planda görünmüyor ve size söyleyebilirim ki danışmanlık firmalarından veya flash animasyonlu web sayfalarından nasıl etkilenirseniz etkilenin öğreniminiz öğretmeninize ve kendinize bağlı. Günün sonunda British Council, English UK, ARELS, vs. vs. onaylı okullara tonlarca para dökmeniz hiçbir şey farkettirmeyecektir. İyi bir öğretmeniniz olmalı ve düzenli olarak ders çalışmak zorundasınız.

Pekiyi BC onaysız okullar? Aynı cadde de hatta yanyanalar, onlarında internet odaları var, onlarında ödünç kitap, cd, vs. ödünç alabileceğiniz kütüphaneleri var, onlarda aynı kitapları okutuyorlar, 3 ayda bir kitapları değiştiriyorlar, onlarda IELTS veya Cambridge sınavlarına hazırlıyorlar ve çok çok çok daha ucuzlar. Neden? Öncelikle belirtmeliyim ki bu okullarında öğretmenleri çoğunlukla İngiliz olmasına karşın nadirende olsa ebeveynleri İngiliz olmayan öğretmenlerden ders görme ihtimaliniz var. Sınıflar kalabalık olabiliyor ve okullar şehir merkezi dışında olabiliyor.

Kısaca burada öğrenim konusunda tüm okullar hemen hemen aynı seviyede. Sosyal aktiviteleri konuya dahil etmiyorum çünkü, sanki bedavaymış gibi, “Haftasonu sizi Oxford'a götürüyoruz!” diye reklam edilmesi 500 pound daha fazla ödememe değer mi, emin değilim.

Ancak British Council onayının vize konusuna etkisi konusunda haklılar. İngiltere göç konusunda sıkıntı yaşayan ülkelerden biri ve sizin buraya gerçekten öğrenim görmeye geleceğiniz ile ilgili bir kanıt sunmanız gerekli. Eğer bir dil okuluna gidiyorsanız British Council bunun en kolay yolu. Konsoloslukta bir mülakata girecek olursanız size “Neden İngiltere?” sorusundan sonra “Neden bu okul?” sorusu sorulacaktır. Sizde kısaca “Bu okul British Council tarafından denetlenip onaylanarak kalitesini kanıtlamış.” ya da bunun gibi bir şey diyerek cevap verebilirsiniz. BC onaysız okullarda bunun gibi süslü cümleler kurmanız pek mümkün olmayacaktır. Yapmanız gereken ya o onaysız okulun web sitesini ezberlemek ya da “Çünkü bu okul çok ucuz.” demek olacaktır ki konsolosluktaki görevli “Madem o kadar paran yok evinde otur!” diyecektir.

O zaman sizde benim yaptığımı yapın : Danışmanlık firmasının listesindeki en ucuz okula kayıt olun. Eğer bir şekilde öğreniminizi ve/veya vizenizi uzatmak isterseniz buradan bulacağınız daha da ucuz okullara kayıt olursunuz.

Benim en ucuz okula kayıt olma nedenim BC veya buradaki okulların aslında aynı seviyede olduğunu bilmem değildi. O okulun aynı zamanda en ucuz “business” sertifikası vermesi ve yeterince teorik bilgi gördüğüme kanaat getirmemdi. Ama ben okulumdan memnun kaldım, aynı anda danışmanlık firmalarının gazına gelip kendi okulları için benim ödediğimin yaklaşık 2 katı kadar para ödeyen arkadaşlarım öğrendikleri yeni İngilizce küfürleri pratik yapma imkanı buldular.