22 Nisan 2010 Perşembe

Konaklama 2 - Kriterlerin Belirlenmesi


Bu gönderi bağımsız olarak okunabileceği gibi Konaklama 1 - Konaklama Çeşitleri yazısının da devamı niteliğindedir. Konaklama konusundaki tüm ayrıntılar için bu dizi altındaki tüm yazıları okumanızı tavsiye ederim.

Arkadaşım Tansu hazır İstanbul'dayken bende o'nun yerinde kalacak, bu arada da kendime bir oda bulacaktım. 4 gün gibi az bir sürem yapmam gereken çok işim vardı. Ertesi sabah erkenden kalktım, hiç vakit kaybetmeden dizüstü bilgisayarımı açıp Gumtree.com'dan kriterlerime uygun oda ilanlarına bakmaya, not almaya ve randevu için mesaj göndermeye başladım. Daha önceki tecrübelerimden, başlangıçta küçük gibi görünen ama zaman ilerledikçe bir soruna dönüşen ayrıntılara takılmamak için kriterlerimi belirten bir liste hazırlamıştım. Bu kriterlerden bazıları çok açık, olmazsa olmaz diyebileceğimiz maddelerden oluşmasına karşın karşıma süprizlerin çıkmasını istemiyordum.

4 gün içerisinde zone'lar arasında dolaşıp yaklaşık 15 ev/oda gezdim. En sonunda kriterlerime uygun bir ev buldum. Doğrusu bu arayış sırasında bir liste hazırlamak çok işime yaramıştı. Hem "yeter ki akşam uyuyabileceğim bir yer olsun" vurdum duymazlığından kurtulmuş hem de arama sırasında arama detaylarını filtreleyerek hedefime daha çabuk ulaşmıştım. Tavsiyem sizde kriterlerinizi belirleyin ve kendinize bir liste hazırlayın. Sözleşmenizi imzalamadan önce az ya da çok yardımı olabileceğini düşündüğüm ve kendinize göre özelleştirebileceğiniz bu listeye hep birlikte göz atalım.

Oda büyüklüğü ve oda arkadaşı:

Oda paylaşmak parasal olarak daha avantajlı olsa da ileride hem rahatsız olmamak hemde rahatsız etmemek adına tek kişilik odaya karar kılmıştım ve bu sebepten dolayıda single room (veya uygun fiyatlı double room) ilanlarına bakıyordum (single room ve double room kavramlarının anlamları üzerine bakınız Konaklama 1 - Konaklama Çeşitleri). Tek kişilik odalarda kaldım ve bundan da hiç pişmanlık duymadım. Bu kriter tamamen sizin kişiliğinizle ilgilidir tabi ki ama sözleşmeyi yaptıktan sonra kararınızı değiştirmenin çok kolay olmadığını aklınızda bulundurun. Alternatif olarak, eğer gitmeden önce geçici bir aile yanı konaklama ayarlayacaksanız, bunu roomshare olarak ayarlayabilirsiniz. Böylece tek kişilik bir odaya taşınmadan önce geçici olarak fiyat avantajından yararlanabilirsiniz. Yine de değerli eşyalarınıza dikkat edin.

Kira bedeli:

Kira bedelleri; yerleşim yerine, evin durumuna, odanın büyüklüğüne, ulaşım olanaklarının (özellikle de underground istasyonuna) uzaklığına, alış-veriş mekanlarının uzaklığına vb. göre değişiklik gösterir. Bu değişiklikler çok aşırı değildir ama uzun vadede fark oluştururlar. Genelde kiralar 80 Pound civarından başlar 130 Pound civarına kadar uzanır. Ortalama olarak kendinize 80-100 pound aralığı koymanızı tavsiye ederim. Genelde 1 aylık depozito ve 1 aylık kira peşin olarak istenir. Depozito bedeli evi terkedeceğiniz zaman, eğer eve bir hasar vermemişseniz, size geri teslim edilir ancak 20 pound gibi bir temizlik kesintisi yapılabilir.
  
Kira ile ilgili önemli bir konuda kiranın hesaplanması ile ilgilidir. İlanlarda, konuşmalarda hep haftalık kalma süresi ve haftalık kira ücretleri telaffuz edilir. Ama iş kirayı ödemeye gelince aylık kira talep edilir. Bu yüzden eğer sözleşme üzerinde sizin hesapladığınız fiyatı göremezseniz veya 1 ayı 4 hafta olarak işleme katıp hesaplama yapar ve aynı sonuca ulaşamazsanız hemen paniklemeyin. Çünkü kira haftalık ücret ile hafta sayısının çarpılması ile hesaplanmaz ve 1 ay 4 hafta değildir! Kira hesaplamasında iki yöntem vardır:
  
  1. 1 aylık kira bedeli = (Haftalık kira bedeli x 52) / 12
  2. 1 aylık kira bedeli = Haftalık kira bedeli x 4.3
  
Hesaplamada genel olarak birinci formül kullanılsada, ikinci formülü kullananlarda vardır. Sizin yapmanız gerekende kira bedelinizi bu şekilde hesaplamaktır.
  
Eğer hazırda paranız varsa kalacağınız sürenin kira bedelini peşin olarak ödemeyi teklif edip indirim isteyebilirsinizde.

Faturaların kiraya dahil olup olmaması ve Council Tax:

Bir evde kalırken ödemeniz gereken bedeller elektrik, su, gaz, internet faturaları ve council tax'tir. Genelde faturalar kira bedeline dahildir ama siz yinede bunu sorun. Çünkü bazı yerlerde elektrik, su dahilken gaz dahil olmayabiliyor. O yüzden bu konuyu açıklığa kavuşturmak daha sonradan tatsız bir süprizle karşılaşmanızı önleyecektir. Tabi yine unutulmaması gereken bir şey var ki oda kiraya dahil diye doğal gazı gece gündüz sonuna kadar kökleyemeyeceğinizdir. Çünkü aslında kiraya dahil olan bedeller ortalama olarak hesaplanmış bir bedeli kapsar. Eğer bu hesabı aşarsanız ev sahibi sizden fazladan bedeli talep edecektir.
  
Council tax'i sanırım emlak vergisi olarak tanımlayabiliriz. Eğer full-time öğrenciyseniz ve bunu ispatlayabiliyorsanız bu vergiyi ödeme zorunluluğunuz yoktur. Full-time öğrenci demek, bir öğrenim kurumundan haftada en az 15 saat ders alan öğrenci demektir. Council tax'da faturalar gibi genelde kiraya dahildir ancak yine faturalar gibi, öğrenci olduğunuzu belirterek, emin olmak için sormak iyi bir fikirdir. Her halükarda hazırlıklı olmak için okulunuzun danışma masasına gidin ve Council Tax ödememek için full-time öğrenci olduğunuzu ispatlayan imzalı mühürlü bir yazı isteyin. Eğer ev sahibiniz bıdı bıdı ederse dayarsınız burnuna.

Internet bağlantısı:

Internet olmadan önce ne yapıyormuşuz hiç bilmiyorum! Google öncesi çağlar karanlık çağlarla eşit benim için :) Özelliklede yurtdışında öğrenci olan biri için internetin önemi nasıl tarif edilir cevaplamak çok zor. Bu yüzden evinizde internet bağlantısı kesinlikle olmak zorundadır. Bu konu benim için kesinlikle tavizsiz bir konu. Ancak bu konuda da uyanık olmakta fayda var. Evde mi internet var, yoksa evdeki kiracılardan birinin mi? Bu sorunun cevabını mutlaka öğrenin. Bir hafta sonra yan odadaki eleman modemini kapattığında, taşındığında ya da bağlantı ücreti talep ettiğinde dumura uğramayın.

Ev eşyası:

Genellikle ilanlarda, evde ve odanızda bulunacak eşyaların bir listesini verirler. "All mod-cons" ifadesi çamaşır makinesi, TV, buzdolabı, fırın, mikrodalga fırın vb. beyaz eşyalar için kullanılan bir kısaltmadır. Bulaşık makinesi bir standart değildir. Buna karşılık, dairelerde değil ama, bazı müstakil evlerde iki adet buzdolabı bulunur ki bu çok önemlidir ve bazen yetmez bile :)
  
Odanızda bulunması gereken eşyalar genelde yatak, çalışma masası (çoğunlukla bir bilgisayar masasıdır), şifoniyer (a chest of drawers) ve bir gardroptur. Bunun dışında yastık, yorgan, nevresim takımını kendiniz almanız gerekir. Yine, bazı evlerde, mutfak gereçlerini paylaşımlı olarak kullanma imkanınız olsa bile kendi tabak, çatal, kaşık, tencere, vs. mutfak malzemelerini kendiniz almanız gerekir. Bu tip alış-verişler için Primark, Matalan, Ikea, Home Base mağazaları bire birdir. Eğer odanızda eksik olduğunu düşündüğünüz bir eşya varsa veya eşyanın değiştirilmesini istiyorsanız, emlakçınıza ya da ev sahibinize söyleyin. Genelde yardımcı oluyorlar.
  
Eğer odanızda bir televizyon varsa veya almayı düşünüyorsanız hemen uyarayım, onunda vergisi var. İngiltere'de televizyon olan her ev bu vergiyi ödemek zorundadırlar. Adamlar kapınıza dayanıverirler! Nitekim benim yan komşuma gelmişlerdi ve diğer odalarıda tek tek kontrol ettiler. Bu TV vergisi meselesinin çok ilginç bir kuralı var. Eğer bir evde birden fazla TV varsa ve o evin kapıları kilitli değilse o zaman sadece bir TV vergisi ödüyorsunuz. Ama eğer kapılar kilitliyse yani kiracılara aitse TV başına vergi veriyorsunuz.

Ortak alan var mı?:

Genel olarak dil yeteneklerimizi geliştirebilmek ve bol bol pratik yapabilmek için bulunduğumuz İngiltere'de yaşayacağımız evde ortak bir alan bulunması önemlidir. Bu durum hem yeni arkadaşlıklar (ya da düşmanlıklar :)) kurmanızı hemde İngilizce konuşmanızı sağlar. Dairelerde bu alan sadece mutfaklardır. Çünkü dairelerde daha fazla gelir elde etmek ve kiracı barındırmak için salonlar kapatılır ve kiraya verilir. Müstakil evlerde ise mimariden dolayı böyle bir durum söz konusu değildir ve kiracıların evde kullanabileceği ortak alanlar mutfak, salon ve bahçe gibi çeşitlidir. Bu durum hem hareket alanı sağlar hem iletişimi kolaylaştırır, hemde parti vermeyi kolaylaştırır :)
  

Ev arkadaşlarının uyruğu:

Facebook hesabıma baktığımda dünyanın dört bir tarafından arkadaşlarımın olmasını görmek beni mutlu ediyor. Ancak iş beraber yaşamaya gelince bazı kültürlerin bize uymadığını kabul etmek gerek. Londra'da yaşamaya başlamadan önce Afrika kökenli insanlara sempati ile bakan ben eğer daha sonra onlardan pek hoşlanmadığımı ilan ettiysem bunun bir sebebi vardır. Burada tüm kültürlerin artıları ve eksileri üzerinde durmaya ne benim deneyimlerim yeter, ne de burası yeri ve konusu ancak çok genel ve temel olarak iki tavsiyem var. Afrika kökenliler (özellikle Afrika kökenliler diyorum çünkü "zenci" kelimesi aslında bir hakaret sizde sakın ola ki "negro" veya "nigger" kelimelerini kullanıp başınıza iş almayın!) hareketleri çok aşırı olan insanlar. Konuşmaları, şarkı söylemeleri, hareketleri, vücut dilleri her zaman çok aşırı ve rahatsız edici. Gecenin bir yarısında bağıra çağıra şarkı söylemeye başlayan biri ile yaşamak bir süre sonra sorun olabilir. Dolayısıyla onlardan uzak durun. İkinci tavsiyem ise Çinliler hakkında. Bu ufak tefek insanlar bir yemek yapmaya başlıyor zannedersiniz mutfakta ceset kaynatıyorlar. Yaptıkları çok ağır ve rahatsız edici kokuyor ve mutfağıda saatlerce meşgul ediyorlar. Size de ceketinizi alıp en yakın burgerciye gitmek kalıyor.
  
Benim favorilerim Brazilya'lılar, Japonlar, İngilizler ve Bulgarlar. Brezilya'lılar hakikaten çok sıcak kanlı ve kafa insanlar ama bu durumu yanlış algılayan Türk erkeklerinden muzdaripler. Japonlar çok sevimli ve utangaç. Çocuk gibiler aynı. Kültürlerinde hiç bir aşırılığa yer yok ve her zaman siz haklısınız :) İngilizler açık sözlü ve nötr. Siz konuşursanız onlarda konuşuyor, konuşmazsanız onlarda konuşmuyor. Bazen bir noktaya geliyorsunuz "Kimin çöplüğünde olduğunu unutma!" moduna giriyorlar. Bir süre Bulgar bir aile ile de yaşadım, kültürlerimiz çok yakın olduğu için problem çıkmıyor.

Alış-veriş mekanlarına uzaklığı:

Londra'da alış-veriş pek sorun değil. Bizim gibi pazarları, bakkalları, marketleri ve manavları var. Bazı yerlerde 24 saat açık olan büyük Tesco, ASDA ve Sainsbury's'leri var. Bu durum bir avantaj tabi.

Ulaşım imkanları ve merkeze uzaklığı:

Bir evin underground istasyonuna uzaklığı o evin parasal değerinide etkiliyor. Dolayısıyla şu seçimi yapmanız gerekli underground ile hızlı ulaşım mı yoksa biraz daha ekonomik ama otobüsle daha az hızlı ulaşım mı?

Bazı evlere ayrıca temizlikçi geliyor ve fazladan banyoları bulunuyor. Eğer böyle bir ev bulabilirseniz ne ala ama çokta umutlu olmayın.

Sanırım bu kadar yeterli. Benim kriterlerim bunlardı ancak sizin daha başka kriterleriniz varsa yorum bırakarak belirtin.

Sinerji arkadaşlar sinerji :) Kalın sağlıcakla.


2 yorum:

  1. Bloğunuzu diğer blog sitelerinden ayıran özelliği , yaptığınız paylaşımlar ve düşünceleriniz. Uzun süredir bloğunuzu ziyaret ediyoruz bundan da çok keyif alıyoruz. Parça kontör olarak teşekkür ederiz ve başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil
  2. Thanks for sharing this excellent information. I really like this post.
    web designing services in uk

    YanıtlaSil